Adalet

Dünyadaki kutsal addedilen hiçbir kitap, hiçbir din, hiçbir öğreti, hiçbir mantalite, hiçbir kanun dünyada adaleti sağlamaya yetmiyor. Dünya iğrençliklere o kadar müsait bir ortam ki, ve biz, kendimizi düşündüğümüzde aslına bakarsak vücudumuzun oluşumu bile dünyaya uyum sağlamak üzerine kendisini geliştirmiş, burun deliklerimiz akciğerlerimiz bu dünyadaki nefesi almak için, diğer tüm organlarımız tüm varlığımız yine bu dünyaya uyum sağlamak için böyle, ama o kadar fazla fonksiyon, o kadar fazla olasılık var ki, tam bir karmaşa. Mutlu olmanın en büyük sağlayıcılarından birisi dünyadaki tüm pislikleri ve iğrençlikleri indirgemiş bir şekilde tamamen normal ve olasıymış gibi karşılayabilmek, ancak böyle gülmek için yer ayırabiliriz. Ama bazen aklımıza bile gelmeyecek çok daha iğrenç bir durumla karşılaştığımızda bu bize o kadar fazla soru ve üzerimizde o kadar fazla tiksinti hissi bırakıyor ki, sadece bir çirkin örnekten yola çıkarak dünyada başka daha da çirkin olasılıkların olduğunu ve bunların yaşandığını bilip yine de bunları benimsemeye çalışmak kalıyor bize. Ama insanın içinde o an mutlu olmaya çalışmak, veya güçlü olma isteği değil, çok daha büyük bir istenç ortaya çıkıyor. Tüm bunları değiştirme isteği. Bir insanın hep o bahsedilen Tanrı modeline en çok yaklaştığı an bu andır. Tek farkı sonsuz hiçbir şeyinin olmamasıdır.

Bahadırhan Okçu

Bu Bahadırhan Okçu’nun vurulduktan sonraki fotoğrafı. Belki gülüyoruz eğleniyoruz ama uzun zamandır içimde böylesine dert hissetmemiştim, çünkü genel anlamda bir şeyleri o kadar derin siklemem. Bahadır’ın ölümü her ne kadar normal karşılıyomuşuz gibi görünsek de aslında beni bayağı sarstı. Bu yüzden içimi döküp rahatlamak istiyorum. Normalde siksen hüzünle dert yanacak biri değilim ama bu farklı bir olay. Ve şimdi biraz önce dışarda babamın avcı arkadaşları, kuzen vs muhabbet ederken bu tarz konulara da değinildi, sohbetler edildi ama gördüm ki insanlar ülkeye sadece ve sadece ekonomik açıdan yaklaşıyor. Ne millet siklerinde ne Türklük, bu tabloyu görmemde beni en üzen nokta, şu çocuğun öyleyse bir hiç uğruna ölmüş olması oluyor. Kendisini de iyi tanıyorum. Gerçekten ölmeyi hak eden en son insanlardan. Canım kardeşim deyip sarılmak istiyorum ama yok, şimdi tüm PKKyı bitirsen bu çocuk geri gelmez. İşin en kötüsü de o. Silindi yani yok, bize selam veren o çocuk, yüzümüze gülen o çocuk yok yani, kardeşimiz öldü amınakoyim. Silindi yeryüzünden. Öldü, ve daha da kötüsü kanı yerde kaldı. İntikam yemini içmiş birkaç arkadaştan başka hiçkimsesi olmaz mı? Yok. Yok. Koskoca ilçe, bir toplanıp yakıp yıkamıyorlar 12 km uzaklıktaki mahalleyi. O gün tüfekle gitmedim, babamdan motora bindikten sonra bıçağını istedim nolur nolmaz dedim PKKlılar Erdemli’ye gelecekmiş diye de bi söylenti vardı çünkü, verdi o da, ama kafamdaki cenaze yerinde sinirden kuduran, savaşmak için bekleyen bir topluluk görmekti. Ne vardı? Hiçlik. Hatta daha da pısırıklaşmış, korkmuş, geri çekilmiş iğrenç bir topluluk. Bu ülkemizde yaşayıp da bu ülkenin adının neden TÜRKiye olduğunu, burada ne için var olduğumuzu, bu ülkenin nasıl kurulduğunu, bu ülkenin kurulması için nelerin feda edildiğini, Türk’ün ne olduğunu bilmeyen herkesten nefret ediyorum, içinde biraz olsun Türklüğe aidiyet hissetmeyen, hatta bu millliyetçi kardeşimi bile terörist olarak görebilecek kadar yobazlaşan o insanlardan nefret ediyorum. Toprağa verilişine gidemedim bir arkadaşım söyledi GİTMESEYMİŞ diyen olmuş, amına soktuğumun çocuğu, kanını siktiğimin piçi, bunu söyleyenin anasını sikeceksin ya doğrayacaksın bunu söyleyeni, kafasını keseceksin ya asıl o yok olacak Bahadır değil amk. İnsanların bu orospu çocukluklarından tiksiniyorum amk. Ulan eşkiya mı oluyorsun, pezevenk mi oluyorsun, yobaz mı oluyorsun, lgbt üyesi mi oluyorsun, ne yarrak olursan ol, sadece şu ölenin bi senden olduğunun farkına var be. Ama kendi memleketinde bile şehidine sahip çıkmayan orospu çocuklarının olduğu bir Türkiye’de ne bekliyorum ki? O mahalleyi ablukaya alıp ertesi gece orayı basmak isteyen Kargıpınarı’ndaki Türkleri geçirmeyen polisin de amına koyim. Ben de sanıyorum ki insanlar gerçekten başka lider yok diye Erdoğan’a oy veriyor. İnsanlar bitmiş. Türkiye bitmiş. Türklük bitmiş amına koyayım. Kahroluyorum yemin ederim şu çocuğun kanı yerde kaldığı için deliriyorum amına koyayım. Yok. İnsanlar için “ben geçimimi sağliyim de, bana bişey olmasın da” bu işte. Bu amk. Lan amk. Benim bile bıçaklanma mevzumda olan tam olarak buydu aslında, o kadar kişiyi eleman getirmemi istemişti, iyi dedim getireyim amk, gittik, dövüşmekten bahsediyoruz güya, nooldu? Bıçakla gelmiş, ee tamam, sonra? Bir arkadaşım bıçaklanınca hepsi kaçtı amınakoyim. Ben kaldım, teke tek yardırdık sonra. Ve o çocuklar mahkeme ifadelerine “kavgaya gittiğimizden haberimiz yoktu” ifadesi düşmüşlerdi sonrasında. İnsanlar böyle işte amınakoyim. Belki biz de orospu çocuğu olmalıyız amk. Ben karı kız konusunda öyleyimdir bir tek amk, o da topluma göre aslında amk yoksa onda da değilim, çok eşli olduğumu söyleyecek ve bunu uygulayabilecek dürüstlükteyim bile diyebiliriz onun için de. Daha çok doğaya göre yaşıyorum yani tabulara göre değil. Ben bu milletin anasını sikeyim. Beyinleri yıkanmış ya. Ulan dün sayfadan o kadar adam banladım, ne yorumlar gördüm, normalde sikimde olmaz ama arkadaşım ölmüşken birilerinin öyle konuşabilmesine dayanamıyorum amk, orospu evladının biri “PKK’nın içinde Türkler de var, yabancılar da var, içinde bir sürü millet var” diyor anasını siktiğimin evladı bir kere vikipediye bile yazsan PKK diye karşına çıkan ilk şeyin “Kürt milliyetçiliği” olduğunu görürsün. Bizim memlekette insanlar birlikte savaştık denile denile beyinleri bu şekilde dikte edilmiş, ve beyinler öylesine katılaşmış ki, ne kadar taze ve doğru bilgi verirsek verelim bunu alabilecek kafa yok bu insanlarda, ve bu kastettiğim kitle küçük bir kitle değil, ülkenin kaderini belirleyecek devasalıkta bir kitle. Ağaç yaşken eğilir yani bu insanlar artık daha da anlayamaz, anlarsa gelecek nesil anlar. 5 sene, 10 sene, 20 sene, 30 sene, ne kadar sene geçerse geçsin, isterse Hollanda’da Los Angeles’ta kariyerinde iyi yerlere gelmiş bir müzisyen olayım, bu çocuğun intikamını almadan ölmek istemiyorum. Bunu hep aklımın bir köşesinde tutacağım. Umarım bu çocuğun ve kanımdan olan diğer insanların intikamını aldığım günleri görürüm. O teröristlerin birkaçını öldürmeden ölmek istemiyorum.
BAHADIRR

Türk Düşmanları; Eşitlikçiler

Toplumsal eşitlikçiler kendi canlarını milletlerinin sonsuzluğundan daha üstte tutan korkaklardır. Amerika Birleşik Devletleri gibi sistemlerde ya da uluslararası (adı üstünde) platformlarda bu tarz eşitlikler mümkündür, çünkü orada farklılık demek medeniyetlerin alışverişi demektir, bu oldukça hoş ve insanı iyi hissettiren bir durumdur. Bu tarz ortamlarda hümanist olmak bir eksi olmadığı gibi ayrıyeten bir gerekliliktir. Kaldı ki Amerika’da böyle bir sistemin oluşmasının nedeni o kıtaya farklı milletlerin daha önce hiçkimsenin sahip olmadığı topraklara coğrafi keşiflerle birdenbire çökmesidir, yani tarihte bir istisnadır. Öte yandan biz bizimle sorunu olmayan hiçbir millete düşman değiliz zaten. Fakat bu toplumsal eşitliğe bir de bizim ülkemizde baktığımızda bunun hiç de masum olmadığını anlıyoruz ve altını kaldırdığımızda görüyoruz ki Türk düşmanlığı başta olmak üzere birçok farklı emel çıkıyor. Ve eşitliği savunan, farklı ırkların bir arada yaşamasını savunan insanlara baktığımızda tavırlarında hep bir yapmacıklık hakim. Çünkü kendisini kabul ettirmek için, kendi tatlı canını korumak için başkasına saygı duyuyormuş rolü yapmak, bu insanlarda bağımlılık yaratmış. Herkes zorla birbirini sevmeye çalışıyor, beceremedikleri yerde rollerini devam ettirmeye çalışıyorlar. Çünkü ortak hiçbir şeyleri yok, eğer kendi uydurdukları bu “birbirimizi sevelim” olgusu bir an bile kaybolsa, savundukları her şey mahvolacak. Çünkü hiç ama hiç somut bir şeyleri yok. Halbuki millet olmak öyle değildir; bir ırkın bireyleri binlerce yılı paylaşır, vatanını hepsinden üstte tutar, atalarından aldığı bayrağı gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde bırakmayı arzular. Eşkiyası bile bu şekilde düşünür. Bireyselliği arzulayan insanlar eşitlikçi davranırlar, kendi başlarına bir şey gelmesin diye kardeş olmayı öngörürler, peki içimizde bunu başardık diyelim, dışardan bir saldırı olduğunda bu ülke için bu eşitlikçilerin hangileri savaşacak? Bu ülkenin adı zaten Türkiye olduğu için, ülkeyi kuranlar da Türkler olduğu için, diğer tüm süprüntülere gün doğacak. Ve bu kardeşlik diye çığıran tüm insanlar topuklayacaklar, çünkü onların bi vatanları yok, onların bütünlük algıları yok, onlar sadece kendilerini düşünürler. Tam da bu yüzden sizden de kendinizi düşünmenizi isterler. Çünkü bir ırk sadece böyle son bulur.